3 Ocak 2010 Pazar

Anlayarak namaz kılmak namazın eşşiz yeri

Anlayarak namaz kılmak için yada
namazın eşsiz anlamı



Bu yazımdan sonra namaz kılmanın ne kadar
güzel ve anlamlı bir ibadet olduğunu
farkedeceksiniz. inşallah.hele her namazda
buradaki yazanlar aklınıza gelirse tam süper olacak..
 :)

e artık bize de bir dua edersiniz.





Namazı anlamanın eşsiz tadı


Öneminin hiç farkında olmadan bazılarımızın günde 5 kez yaptığı şey dünyanın en önemli ve en mucizevi işidir aslında.
Ama bizler herşeyi monotonlaştırdığımız gibi
Namazı da soyut anlamından çıkarıp günlük yapılan aerobik veya cimnastik gibi beden hareketlerinden ibaret bir ibadet şekline çevirdik.
Oysa sevgili peygamberimizin şu iki hadisi şerifini dikkatle okursak namazin bizim için ne kadar büyük bir nimet olduğunu daha iyi anlayabiliriz.











1-namaz mumin in miracıdir.

Hadisi şerifi dikkatle ele alalım bakalım güzeller güzeli efendimiz ne demek istemiş;
Miraç bildiğiniz gibi peygamber efendimize mahsus mucize lerden biridir.
Her zamanda ve her mekanda ümmeti ni unutmayan vefalı lar vefalisi güzel efendimiz
Miraç ismi verilen bu anlık mucizevi olay da da tabiri   caizse Allah u tealanin selam ve esenlik dilediği rahmetinin gazabını çok çok geçtiği bir anda biz günahkâr ümmetini de araya sıkıştırmış ve bi izniillah
Çok büyük bir beraat feragatnamesi almıştır.

Nedir o peki?

Efendimiz  an içinde manevi alemlerden geçerek maneviyatta allahu teala ya en yakın olan sidretul münteha denilen yere kadar gelmiş.
Yani bir nevi kainatın sahibinin huzuruna çıkmış baş başa görüşme esnasında. (baş başa tabirine koyulan şerhe binaen düzeltiyorum)Alemlerin yaratıcısı yegane hüküm ve hikmet sahibi ile görüşme esnasında)
Kainatın yaratıcısı ve sahibi yüce Allah.
-Selamım(esenliğim)
Rahmetim (imanlı kullara olan affım) ve bereketim senin üzerine olsun ey benim nebim!
(esselamu aleyke eyyuhe n-nebiu ve rahmetullahi ve berekatüh)
Buyurarak son nebisini dünyalara değer bu güzel selamla selamlamistir.Bir düşünün
Kainatın sahibi size yada bana
Esselamu aleyke ey derviş ve rahmetullahi ve berekatüh diyor.
Bundan daha büyük daha değerli birşey olabilir mi o anda bütün mutluluklar bütün esenlikler ruhunuza dolmaz mı?
O anda aklınıza dünya denen ucuz yuvarlak top parçasından  ve onun içindekilerden herhangi birşey gelebilir mi? O anın mutluluğu ve heyecanı nasıl tarif edilebilir?
Işte güzeller güzeli ümmet sevdalısı efendimiz o mucizevi anda biz değersiz ümmetini unutmamış ve şöyle söyleyebilmistir.
-esselamu aleyna ve âlâ ibadillahis-salihin
(selam bizim üzerimize ve allahin salih amel işleyen kullari üzerine olsun)
Ve o mucizevi anın rahmetullahi ve berekatüh ü (yani rahmet ve bereketi) namaz ile bu güne kadar gelmiştir.
Her gün işimizi gücümüzü bırakıp onlarca defa allahu teala huzuruna diz çöküp esselamu aleyna ve âlâ ibadillahissalihin deriz.
Miraç hediyesi ve miraç bereketi olarak.
Acaba efendimizin bizi allah huzurunda hatırlaması gibi bizlerde
Tahiyyat ta (namazlarda oturup ettahiyatü yü okuduğumuz zaman)
O mübarek ve mucizevi anı düşünür müyüz? efendimizin selami bizim üzerimize çekmesi gibi bizlerde
Salli ve barik okurken o heyecanı hissedermiyiz? O yüce selamin bereketini vefalı bir ümmet olarak tekrardan efendimizin üzerine çekermiyiz?
Kimbilir belkide rahmet ve bereket tahiyyatta bu güzel duyguları yaşayanlara olacak?
Tahiyyat aslında kendimizi o salih amel işleyen kullar zümresine dahil etme çabasıdir.
Yine tabiri caizse
Mevlanin huzuruna diz çöküp miraç hadisesindeki o cümleleri kullanarak;
-rabbim hani böyle buyurmustun ya hani peygamberimiz de böyle söylemişti ya şimdi beni annemi babamı ve bütün müminleri de bu zümreye dahil eder misin
Beni annemi babamı ve bütün müminleri de afedermisin diyerek kendimizi de araya sıkıştırmaya çalışır selam verir ve huzurdan çıkarız.(rabbenağfirli)
Bir nevi bizde ebu bekir sıddık gibi o mucizevi olayı tasdik etmiş oluruz...

Aslında sırf bu hadisi şerif bile derin düşünüldüğünde namazin önemini ve bereketini ortaya koymakta ama sevgili peygamberimiz biz dünyaperest ümmetinin halini bildiği için namaz ile ilgili yüzlerce hadis buyurmuştur.
Bedende baş gibidir kılın demiştir.
Dinin direğidir kılın demiş.
Çok söylemiş efendimiz
S.a.v.

Ve onlardan üzerinde düşünmemiz gereken bir tanesi daha







2.kulun allah a en yakın olduğu an secde anıdır. Secdede iken çok dua ediniz.

Nasıl ki efendimizin allah a en yakın olduğu an miraç anı ise müminlerinde miracı olan namaz da ki secde de müminlerin allahu teala ya en yakın olduğu andır.

Düşünün bir kere
Büyük bir şirket patronusunuz emrinizde çalışan yüzlerce insan var hepsi karşınızda elpençe divan duruyor.
Büyük adamsınız.
Ve minareden bir müezzin haydi namaza (hayyalesselah) diye nida ediyor. Biliyorsunuz ki sizi çağıran müezzin değil.








Kalkıp elinizi ayağınızı yıkıyorsunuz
Karşınızda el pençe divan duran çalışanlarınızla omuz omuza saf tutup
Allah en büyüktür diyerek
Dünyaya ait bütün herşeyi elinizin tersi ile kulak ardına atıp yüce huzura duruyorsunuz. (ittifah tekbiri)






Elleriniz saygı ile bağlanmış başınız öne eğik tertemiz kıyafetlerle tertemiz olarak huzurda kıyam edip (ayakta durup);
-Ey diriliş ve hesap verme gününün hakimi, sahibi bizler yalnız sana kulluk ederiz ibadetimiz yalnız sanadır ve ancak senden yardım dileriz bizi doğru yola ilet  nimet verdiğin güzel insanların yoluna diye niyazda bulunuyorsunuz(fatiha)
Dünyada ki işiniz gücünüz alacağınız vereceğiniz unutulmuş dünya kulak ardında kalmış vaziyette
Bir kaç ayet daha okuyup
Allah u ekber (allah en büyük en yücedir) diyerek onun huzurunda rükü ediyorsunuz (önünde saygı ile eğiliyorsunuz) ve öylece kalıp onun ne kadar azametli olduğunu bütün noksan sıfatlardan uzak olduğunu tekrar tekrar söylüyorsunuz



Sübhanerabbiyelazim" -azim olan rabbimi tesbih ve tenzih ederim


Semiallahü limen hamideh: Allahü teâlâ kendisine hamd edeni işitir, bilir.

Diyerek doğruluyor ve o esna da da

Rabbena lekel hamd: Rabbim sana hamd olsun.

Diyerek hamdediyorsunuz ve işte ona en yakın olma zamanı geliyor
Tekrar allah en büyüktür (allahu ekber) diyerek alemlerin rabbi huzurunda yerlere kapanıyorsunuz şimdi artık etrafınızda görünmüyor artık işi gücü çoluğu çocuğu alacağı vereceği elinizin tersi ile itmiş karanlık bir alemde yaradanın huzurunda   secdeye kapanmış  onu noksan sıfatlardan tenzih ederek yüceltiyorsunuz.


Sübhane rabbiyel a’la: Her şeyden yüksek, yüce olan Rabbimi bütün noksan sıfatlardan münezzeh ve mukaddes bilirim.



Defalarca


.....

Sonra yine sonra yine


...

Ve dizler üzerinde oturup niyaz etme zamanı;
O an miraç anı geliyor aklınıza
Başlıyorsunuz saymaya
Ey rabbim hani şöyle şöyle buyurmustun ya bizleri de annenizi babamızı da affeder misin deyip
Saginizda solunuzda bulunan yazıcı meleklere selamı çakıyorsunuz.
Kim bilir belki de
- bak unutma bunları da yaz haa der gibi
Yada
-Hani biz kan dökmek için yaratılacaktık bak özgür olduğumuz halde allaha kulluk edip hayır işlerde uğraşıyoruz demek ki allah bilir siz bilemezsiniz der gibi  ....
Vee dünya denen ucuz mekana
3 kuruş alacak 5 kuruş verecek gibi değersiz meselelere tekrar dalıp gidiyorsunuz.
Ta ki bir müezzin sizi
Haydi namaza haydi kurtuluşa diye  tekrar çağırana kadar...







Böyle namaz kılan var mı acaba yazmasında bile çok güzel bir lezzet olan bu namazin lezzetini hisseden var mı acaba?
Siz benim böyle yazıp çizdiğime bakmayın aXi daha 1 kere böyle namaz kılabilmiş mi acaba

Son olarak..

Ezan okundu mu diye sormayın müminler namaza çağırıldı mı  diye sorun

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder